Onu neden bu
kadar sevdiğimi soruyorlar.
Günün birinde anneme kızıp
saatlerce aç oturduğumu ve önüme bir şey koymayı bırak gelip bana bakmadığını
hatırlıyorum. Saatlerce öyle oturup ağlamıştım. Gece olunca sonra o uyumuştu.
Ben ağlamaya devam etmiştim. Karnım çok acıkmıştı. Sabah olduğunda herkes her
şeyi unutmuştu ama ben unutmamıştım. Annem kötü bir kadın değildir. Hatta kötü
bir anne olduğunu söylersem de hakkını yemiş olurum. Ama sevgi gösterebilen bir
kadın değildir. Yemek ye der ama hazırlamaz mesela. İlaç iç der ilacı içirmez
sonra içmediğine milyon tane laf saydırır.
Başka bir gün de bir sebepten
her şeyi yiyemediğim zamanda ve çok karışık yoğun bir günde o benim karnımı
doyurmak için elinden geleni yapmıştı. Yok gerek yok demiştim önce işleri
halledelim sonra yemek bakarız hem sen yemezsin şimdi. Kafamı ellerinin arasına
almıştı. Gözlerimin içine bakıp ''senin açlığın benim için şu an en önemli
şey'' demişti. Ve beni doyurana kadar da sahiden başka hiçbir şeyle
ilgilenmemişti.
Şimdi siz söyleyin. Önemli olan
açlık mı? o hep söyler ''ben seni senden daha çok düşünürüm''. Hatta o beni
herkesten çok düşünür.
Bana sorarsanız sevginin sebebi
olmaz. Bunlar onu bana sevdiren şeyler değil. Bunlar onu sevmemle gurur
duyduran şeyler. Bunlar bana ''iyi ki'' dedirten şeyler.
Boşuna aşkımızdan ölmüyoruz yani. Boşuna kalp
atışımız değişmiyor, bazı geceler boşuna uykusuz kalmıyoruz. Boşuna biz
demiyoruz yani. Bu satırlar boşuna yazılmıyor. Ben boşuna aşık olmadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder